Anadolu Parsı'nın Özellikleri
Parslar aslan, kaplan ve jaguar gibi büyük kedilerin içinde en küçük cüsseli olanıdır.
Parsın boyu yaşadığı bölgeye göre değişmekle birlikte ortalama 90 santim olan kuyruk dahil
2,40 metreye kadar olabilir. Diğer büyük kedilere göre uzun gövdesine göre daha kısa
bacaklara sahiptir.Büyük kedilerin içinde en iyi ağaca tırmanabilen türdür. Geniş
pençelerinde sivri ve keskin tırnakları, kısa ve toparlak kulakları, göz alıcı parlaklıkta kısa
tüylü postu vardır. Post rengi ve tüy uzunluğu yaşam alanına göre değişmekle beraber,
parlak sarımsı kahverengiden koyu sarımsı pas rengine kadar farklılık gösterebilir. Üstünde
siyah benekler bulunur.
Parsın boyu yaşadığı bölgeye göre değişmekle birlikte ortalama 90 santim olan kuyruk dahil
2,40 metreye kadar olabilir. Diğer büyük kedilere göre uzun gövdesine göre daha kısa
bacaklara sahiptir.Büyük kedilerin içinde en iyi ağaca tırmanabilen türdür. Geniş
pençelerinde sivri ve keskin tırnakları, kısa ve toparlak kulakları, göz alıcı parlaklıkta kısa
tüylü postu vardır. Post rengi ve tüy uzunluğu yaşam alanına göre değişmekle beraber,
parlak sarımsı kahverengiden koyu sarımsı pas rengine kadar farklılık gösterebilir. Üstünde
siyah benekler bulunur.
Bir çok kişi pars ile jaguarı karıştırırlar. Jaguardan farlı olarak beneklerinin içlerinde
siyahlık bulunmaz. Çene ve kafa yapıları da jaguara göre daha küçüktür. Boğazlarının altında
siyah noktalardan oluşan kolye benzeri çizgi vardır. Alt kısımları beyazdır. Gövdesisin üçte
ikisi kadarda kuyrukları vardır. Postlarının üstündeki siyah benekleri, yapraklar arasında
daha kolay kamufle olarak sezdirmeden avına yaklaşmasını sağlar. Postunun üstündeki
benekler, insanların parmak izi gibi her bireyde farklılık gösterir.
ikisi kadarda kuyrukları vardır. Postlarının üstündeki siyah benekleri, yapraklar arasında
daha kolay kamufle olarak sezdirmeden avına yaklaşmasını sağlar. Postunun üstündeki
benekler, insanların parmak izi gibi her bireyde farklılık gösterir.
Avlanma ve yiyecekleri :
Parslar fırsatçı avcılardır. Avını gördüğünde her pençesini itinayla atar ve yere sinerek
ilerler. Avı şüphelendiğinde tekrar hareketsiz kalır. Uygun anı bulduğunda süratle sıçrayarak
avının boğazından yakalar ve boğar. Bazan ağaçta bekleyerek avının üzerine atladığı da olur.
ilerler. Avı şüphelendiğinde tekrar hareketsiz kalır. Uygun anı bulduğunda süratle sıçrayarak
avının boğazından yakalar ve boğar. Bazan ağaçta bekleyerek avının üzerine atladığı da olur.
Çok güçlü ayak kasları vardır. Büyük kedilerin içinde ağaca en iyi tırmanan Parstır.
Avını yakaladığında aslan ve benekli sırtlan gibi diğer yırtıcılardan korumak için ağaca
çıkartarak ağaçta yer. Afrika’da yaşayan parslarda gözlemlenen olay şöyle gelişmiştir; Pars,
yakaladığı avını yiyen çitayı korkutarak avını ondan çalar ancak tam o sırada bir aslan, leşi
almak için parsı kovalamaya başlar. Pars leşi kaptığı gibi derhal ağaca çıkartır. Aslanda
peşinden ağaca çıkar. Fakat pars hafifliğinin de avantajını kullanarak leşi ağacın daha uç
kısmına taşır. Aslan ise çaresiz leşi parsa bırakarak ağaçtan iner.
çıkartarak ağaçta yer. Afrika’da yaşayan parslarda gözlemlenen olay şöyle gelişmiştir; Pars,
yakaladığı avını yiyen çitayı korkutarak avını ondan çalar ancak tam o sırada bir aslan, leşi
almak için parsı kovalamaya başlar. Pars leşi kaptığı gibi derhal ağaca çıkartır. Aslanda
peşinden ağaca çıkar. Fakat pars hafifliğinin de avantajını kullanarak leşi ağacın daha uç
kısmına taşır. Aslan ise çaresiz leşi parsa bırakarak ağaçtan iner.
Popülasyonu
Türkiye'de yakın zamana kadar soyu tükendiği düşünülen bu türün her şeye rağmen
hala varlığını sürdürebilecek düzeyde bir popülasyona sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Popülasyon büyüklüğü ve popülasyon içi ilişkiler hakkında bilgimiz yok denecek düzeydedir.
Türkiye'ye benzer ülkelerde genellikle 50-400 km2'de bir birey yoğunlukta görülmesine
karşın ülkemizde geniş alanlarda hiç bulunmadığı, alt popülasyonların yalıtılmış olmaları
nedeniyle demografik ve genetik açıdan sıkıntılı oldukları söylenebilir.
hala varlığını sürdürebilecek düzeyde bir popülasyona sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Popülasyon büyüklüğü ve popülasyon içi ilişkiler hakkında bilgimiz yok denecek düzeydedir.
Türkiye'ye benzer ülkelerde genellikle 50-400 km2'de bir birey yoğunlukta görülmesine
karşın ülkemizde geniş alanlarda hiç bulunmadığı, alt popülasyonların yalıtılmış olmaları
nedeniyle demografik ve genetik açıdan sıkıntılı oldukları söylenebilir.
Göçü
Ağır kış koşullarında, kar örtüsünün daha az ve sığ olduğu alçak kesimlere inmek dışında
belirgin bir göç davranışı yoktur. Ancak genç bireyler, özellikle genç erkekler, kendilerine
yeni alan ararken onlarca km uzağa gidebilirler.
belirgin bir göç davranışı yoktur. Ancak genç bireyler, özellikle genç erkekler, kendilerine
yeni alan ararken onlarca km uzağa gidebilirler.
Üreme ve sosyal davranışlar
Parslar, tek başlarına yaşar ve avlanırlar. Erkekler yaklaşık 6-63 kilometre karelik bir
alanı dişilerde 6-13 kilometrelik bir alanı hakimiyeti altına alabilirler. Parslar
hakimiyetindeki toprakları belirtmek için idrarları ile çalı ve ağaçlara koku bırakırlar. Bu
koku aynı zamanda dişi parsların üreme durumunu da belli eder. Kızışmış olan dişinin
kokusunu alan erkek dişiyi takip eder. Erkekler toprak hakimiyeti veya çiftleşme
sezonunda rakipleri ile zaman zaman ölümcül kavgalar yapabilirler.
alanı dişilerde 6-13 kilometrelik bir alanı hakimiyeti altına alabilirler. Parslar
hakimiyetindeki toprakları belirtmek için idrarları ile çalı ve ağaçlara koku bırakırlar. Bu
koku aynı zamanda dişi parsların üreme durumunu da belli eder. Kızışmış olan dişinin
kokusunu alan erkek dişiyi takip eder. Erkekler toprak hakimiyeti veya çiftleşme
sezonunda rakipleri ile zaman zaman ölümcül kavgalar yapabilirler.
Belirli bir çiftleşme sezonu yoktur. Ancak tropikal iklime sahip bölgelerde yıl boyunca,
kurak ve karasal iklime sahip bozkır alanlarda mevsimsel olabilir. Gebelik 90-112 gün sürer.
Dişi, bir defada 1-6 arası değişmekle birlikte genellikle 2-3 yavru doğurur. Yavrular
doğduklarında 400 - 700 gram ağırlığındadır. Yavrular doğduklarında gözleri kapalıdır ve
7-10 günlük iken gözleri açılır. Anne pars, yavrularını yalayarak hem aile bağları güçlendirir
hem de yavrunun kan dolaşımını düzenler. Bunun başka bir yararı daha vardır. Annenin
tükürüğü güneş ışınları ile birleştiğinde D vitaminine dönüşür ve deri tarafından emilir.
Yavrular erginliğine ulaşana kadar yaklaşık 18-24 ay boyunca anneleri ile beraber kalırlar.
İki yıl sonra annelerinin yanından ayrılarak kendilerine avlanabilecekleri yeni hakimiyet
alanları belirlerler. Dişiler 33 aylıkken erkeklerde 24-36 aylıkken üreme olgunluğuna ulaşır.
Esaret altında 23 yıl yaşadıkları bilinmektedir.
doğduklarında 400 - 700 gram ağırlığındadır. Yavrular doğduklarında gözleri kapalıdır ve
7-10 günlük iken gözleri açılır. Anne pars, yavrularını yalayarak hem aile bağları güçlendirir
hem de yavrunun kan dolaşımını düzenler. Bunun başka bir yararı daha vardır. Annenin
tükürüğü güneş ışınları ile birleştiğinde D vitaminine dönüşür ve deri tarafından emilir.
Yavrular erginliğine ulaşana kadar yaklaşık 18-24 ay boyunca anneleri ile beraber kalırlar.
İki yıl sonra annelerinin yanından ayrılarak kendilerine avlanabilecekleri yeni hakimiyet
alanları belirlerler. Dişiler 33 aylıkken erkeklerde 24-36 aylıkken üreme olgunluğuna ulaşır.
Esaret altında 23 yıl yaşadıkları bilinmektedir.
Habitatı
Deniz seviyesinden 2500 metre yüksekliğe kadar, sarp ve saklanacak örtü bulunan
alanlarda yaşamını sürdürür. Akdeniz çalılıkları ve seyrek ormanlık alanlar Türkiye'de en sık
alanlarda yaşamını sürdürür. Akdeniz çalılıkları ve seyrek ormanlık alanlar Türkiye'de en sık
rastlandığı habitatlardır.
Beslenme
Büyük memelilerden (maksimum 900 kg bir alanda) küçük memelilere, hatta kuşlara ve
böceklere kadar uzanan geniş bir yelpazede beslenir. Genellikle 10-40 kg ağırlığındaki
toynaklıları tercih eder. Türkiye'de yaban keçisi, yaban domuzu, geyik ve diğer memelilerin
özellikle dişi ve yavrularıyla beslendiği sanılmaktadır. Çoğu yerde akşam vakti ve sabahın
erken saatlerinde hareketlidir.
toynaklıları tercih eder. Türkiye'de yaban keçisi, yaban domuzu, geyik ve diğer memelilerin
özellikle dişi ve yavrularıyla beslendiği sanılmaktadır. Çoğu yerde akşam vakti ve sabahın
erken saatlerinde hareketlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder